Büyükelçi Liu Shaobin'in “Kuşak ve Yol 10 Yaşında- Kalkınma yolunda el ele” Temalı Forum’daki Konuşması
2023/05/28

26 Mayıs, Çin Medya Grubu ve Ekonomistler Platformu’nun düzenlendiği “Kuşak ve Yol 10 Yaşında: Kalkınma Yolunda El Ele” isimli etkinlikte, Çin’in Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin konuşmacı olarak yer aldı.

Bugünkü forumun teması “Kuşak ve Yol 10 Yaşında- Kalkınma yolunda el ele.” Bu tema çok anlamlıdır. İnsan toplumunun kalkınma süreci iniş çıkışlı ve her ülkenin modernleşme yolunu keşfetme yolculuğu zorluklarla dolu olmuştur. Günümüz dünyasında çok sayıda zorluk ve krizin iç içe geçmesi, dünya ekonomisi toparlanmasının zorluklarla karşı karşıya olması, gelişmişlik açığının büyümesi, ekolojik çevrenin giderek kötüleşmesi ve soğuk savaş anlayışının devam etmesi, insan toplumunun modernleşme sürecini bir kez daha tarihin dönüm noktasına getirmiştir. Modernleşme tüm insanlığın ortak davasıdır. Bir ülkenin modernizasyon sürecinin genel modernizasyon kurallarına uyması gerekir, ancak bu süreç aynı zamanda kendi ulusal koşullarına dayanmalı ve kendine özgü motiflere sahip olmalıdır. Kendilerine en uygun modernizasyonun ne olduğu konusunda o ülkenin insanları en iyi söz hakkına sahiptir. Ülkemizin ulusal ve milli kalkınmasını kendi gücümüze dayandırmakta, ulusal kalkınma ve ilerlemenin kaderini kendi ellerimizde tutmakta ve halkların kalkınma yolundaki bağımsız tercihlerine saygı gösterip desteklemekte ısrar etmeliyiz. Birlikte, içinde yüzlerce çiçeğin açtığı insan toplumunun modernleşmesinin yeni bir resmini çizebiliriz.

Modernleşme, modern zamanlardan beri Çin halkının ısrarlı bir arayışı olmuştur.  Nesiller boyu süren aralıksız çabaların ve bağımsız çalışmaların ardından Çin halkı Çin tarzı modernleşme yolu çizmiştir.

Çin tarzı modernleşme, muazzam bir nüfusa, tüm insanlar için ortak refaha, maddi ve manevi medeniyetin uyumuna, insan ve doğa arasındaki dengeye ve barışçıl bir kalkınma yoluna sahip bir modernleşmedir. Çin tarzı modernleşme sadece kendi ulusal koşullarımıza dayanmakla kalmaz, aynı zamanda diğer ülkelerin modernleşme deneyimlerinden de ilham alır, tarih ve kültürü miras alır ve modern uygarlığı bütünleştirir. Sadece Çin halkına değil aynı zamanda dünyanın ortak kalkınmasına katkı sağlar. Güçlü bir ülke inşa etmenin ve ulusu canlandırmanın yanı sıra Çin'in insanlık ve dünya ortaklığı için ilerleme sağlamasının yoludur.

Çin tarzı modernleşme, Çin'in yüzyıllık kalkınma sürecinin kaçınılmaz bir tercihi ve Çin ulusunun büyük canlanmasının kapsamlı bir şekilde desteklenmesi için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Çin Komünist Partisi'nin güçlü liderliği altında, bağımsız bir şekilde modernleşmeyi inşa eden ulu yolcululuğa çıktık. Çin, Batı'nın gelişmiş ülkelerindeki yüzlerce yıllık sanayileşme sürecini sadece birkaç on yıl içinde tamamlamıştır. Fakirlikten dünyanın ikinci büyük ekonomisi; mal ticaret hacmi, döviz rezervleri ve üretim bakımından bir numaralı ülkesi haline gelerek iki mucizeyi gerçekleştirmiştir: hızlı ekonomik kalkınma ve uzun vadeli sosyal istikrar.  ÇKP’nin 18. Ulusal Kongresinden bu yana, Çin’e özgü sosyalizm yeni bir döneme girmiş, Çin tarzı modernizasyonunun " ivme düğmesine " basmış, ilk 100 yıllık hedefe ulaşmak ve Çin ulusunun büyük ölçüde canlandırılmasını teşvik etmek amacıyla geri dönüşü olmayan tarihi bir sürece girilmiştir.

Çin tarzı modernleşme küresel ölçekte derin bir öneme sahiptir. İlk olarak, Çin modernleşmesi "modernleşme = batılılaşma" ezberini bozmuş, Batı'nın sermaye merkezli, kutuplaştırıcı, dışa açılmacı ve yağmacı eski modernleşme yolunu reddetmiş ve dünya için yeni bir modernleşme modeli sunmuştur. İkinci olarak, Çin tarzı modernleşmenin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi, gelişmekte olan ülkelerin çoğuna yeni umutlar vermiş ve yeni olanaklar sağlamıştır. Üçüncü olarak, Çin tarzı modernleşme, yeni bir insan uygarlığı formu yaratarak, maddi, siyasi, manevi, sosyal ve ekolojik uygarlığın eş zamanlı gelişimini desteklemektedir. Dördüncü olarak, Çin tarzı modernleşme, özgür ve kapsamlı beşeri kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve beşeri sosyal ilerleme için daha iyi bir gelecek yaratılması nihai hedefiyle maddi ve manevi medeniyetin uyumlaştırılmasını savunmaktadır.

Çin tarzı modernleşme, küresel ekonomik toparlanmaya daha güçlü bir ivme kazandırmıştır. Dünya ekonomisindeki toparlanmanın durağan ve küresel enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde Çin, küresel kalkınma için her zaman bir "stabilizatör " olmuştur. Geçtiğimiz on yıl zarfında Çin, G7 ülkelerinin toplam katkısından daha büyük bir küresel büyüme sağlamıştır. Çin, 140'tan fazla ülke ve bölge için önemli bir ticaret ortağı haline gelmiştir. Her gün dünyaya 320 milyon USD doğrudan Çin yatırımı gitmekte ve her ay 3.000'den fazla yabancı sermayeli işletme Çin'e yerleşmektedir. Çin hükümeti 800 milyondan fazla insanı yoksulluktan kurtarmış ve 400 milyondan fazla insanı orta gelir grubuna dahil ederek küresel yoksulluğun azaltılmasına yüzde 70'ten fazla katkıda bulunmuştur. Çin'in 1.4 milyarı aşkın nüfusunun tamamı modernleşme sürecine katıldıkça, bu rakam mevcut gelişmiş ülkelerin toplam nüfusundan daha fazla olacak ve dünya ekonomisine kesinlikle daha da güçlü bir ivme kazandıracaktır.

Çin tarzı modernleşme dünya barışı ve istikrarı için daha fazla kesinlik getirmektedir. Çin'in kalkınmasının amacı hegemonyacılık peşinde koşmak değildir. Bugüne kadar Çin, anayasasında "barışçıl kalkınma yoluna bağlılık" ifadesine yer veren dünyadaki tek ülkedir ve barış gücü gönderme açısından Güvenlik Konseyi'nin en büyük daimi üyesidir. Çin, beş nükleer güç arasında nükleer silahların ilk kez kullanılmayacağını taahhüt eden tek ülkedir. Yirmiden fazla çok taraflı silah kontrol anlaşmasına dahil olduk. Uluslararası anlaşmazlıklar için istişare, diyalog ve barışçıl çözümü savunmaktayız. Çin'in desteğiyle Suudi Arabistan ve İran tarihi bir uzlaşma sağladı; Ukrayna krizinde her zaman tarihin doğru tarafında yer aldık, barışı ve müzakereleri destekledik.

Çin ve Türkiye halkları güçlü bir ulus olma yolunda büyük bir hayali paylaşmaktadır. Çin halkı, modern bir sosyalist ülke inşa etmek, ikinci yüz yıllık hedefe ulaşmak ve Çin tarzı modernleşme ile Çin ulusunun büyük canlanmasını kapsamlı bir şekilde teşvik etmek için yeni bir yolculuğa çıkmıştır. Cumhuriyetin ikinci yüzüncü yılına girmek üzere olan Türk milleti, yeni bir vizyon için yorulmadan çalışmaktadır. Çin ve Türkiye, kendi hayallerini gerçekleştirme sürecinde kendilerine uygun doğru kalkınma yolunu izleyerek karşılıklı güveni arttırıp işbirliğini derinleştirebilir, tüm insanların yararına olan kapsamlı ve dengeli bir modernleşmeyi birlikte gerçekleştirebilir.

Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi raporu, insanlığın ortak kader topluluğunun inşasının teşvik edilmesini Çin tarzı modernleşmenin temel gerekliliklerinden biri haline getirmekte ve Çin tarzı modernleşmeyi Çin ulusunun büyük canlanmasını tüm insanlığın geleceği ve kaderiyle bağlamak için bir köprü ve bağlantı olarak ortaya koymaktadır. Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping art arda Küresel Kalkınma İnisiyatifi, Küresel Güvenlik İnisiyatifi ve Küresel Medeniyet İnisiyatifi'ni ortaya koyarak tüm insanlık için ortak kader topluluğu inşa etmenin anlamını zenginleştirmiş ve dünyada kalıcı barış ve refahı teşvik etmek üzere Çin bilgeliği sunmuştur.

Küresel Kalkınma Girişimi, insan merkezli felsefeyi temel alır ve küresel bir kalkınma topluluğu oluşturmak için birlikte çalışmaya kararlıdır. BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin uygulanmasını hızlandırarak sürdürülebilir küresel ekonomik büyümeyi teşvik etmek için önemli bir ivme sağlamayı amaçlamaktadır. Çin, Çin tarzı modernizasyonda elde ettiği yeni başarılarla dünyanın diğer ülkeleri için yeni fırsatlar ve seçenekler sunmaya devam edecektir. Sözde kurallar ve düzen adına kendi kişisel çıkarlarına sarılan, tek eksenli hegemonyayı sürdürmeye çalışan ve gelişmekte olan ülkelerin büyük çoğunluğunun yoksulluktan kurtulmasını ve daha iyi bir yaşam sürmesini imkansız kılan münferit ülke ve gruplara kararlılıkla karşı çıkmaktayız. Kuzey-Güney bölünmesi ve kalkınma açığı arasında köprü kurmak için çalışacak, her ülkenin modernleşme çabalarını destekleyecek ve hiçbir ülkeyi ardımızda bırakmama kararlılığımızı göstereceğiz.

Küresel Güvenlik İnisiyatifi, ortak, bütüncül, işbirliğine dayalı ve sürdürülebilir güvenlik kavramını esas almakta ve uzun vadeli bir güvenlik topluluğu oluşturma hedefiyle, tek taraflılığa ve dayatmacılığa, diğer ülkelerin içişlerine müdahaleye, blok siyasetine ve çatışmaya karşı çıkmaktadır. Çatışma yerine diyalog, ittifak yerine ortaklık ve sıfır toplamlı değil kazan-kazan esasına dayalı yeni bir güvenlik yolunu savunmaktadır. Kısa bir süre önce Çin, Suudi Arabistan ve İran arasında tarihi bir yakınlaşmayı desteklemiştir; bu da küresel güvenlik insiyatifi pratiği ile çatışma ve farklılıkların diyalog ve istişare yoluyla çözülmesi açısından önemli bir uygulamadır. Çin Ukrayna'daki kriz konusunda, nehrin diğer yakasından alevlerin yükselmesine seyirci kalmamış, silah verip ateş açmayı kışkırtmamış, her zaman barış ve adaletin yanında yer almış, barış görüşmeleri için çağrı yapmış, savaşı durdurmak için elinden gayreti göstermiş ve krize siyasi bir çözüm bulunması için çabalamıştır.

Küresel Medeniyet İnisiyatifi, dünya medeniyetlerinin çeşitliliğine saygı duyulması, tüm insanlığın ortak değerlerinin desteklenmesi, medeniyetler arasında eşitlik, karşılıklı saygı, diyalog ve anlayışa bağlı kalınması ve medeniyet mirasına ve inovasyona önem verilmesi gerektiğine vurgu yapmaktadır. Medeniyetler, ırklar, dinler, sosyal sistemler arasındaki düşmanlıkların kışkırtılmasına, değerlerin ve ideolojik çatışmaların teşvik edilmesine ve her şeyden önce kendi kurumsal modelinin dayatılmasına karşı çıkmaktayız.

Bu üç insiyatif uluslararası toplumdan büyük takdir ve olumlu tepkiler almıştır. Bugün Küresel Kalkınma İnisiyatifi 100'den fazla ülke ve uluslararası kuruluş tarafından desteklenmektedir ve yaklaşık 70 ülke Küresel Kalkınma İnisiyatifi Dostluk Grubu'na katılmıştır. 80'den fazla ülke ve bölgesel kuruluş Küresel Güvenlik İnisiyatifi'ni takdir ettiklerini ve desteklediklerini ifade etmiştir. İnisiyatif, Çin'in ilgili ülke ve kuruluşlarla etkileşimine ilişkin 20'den fazla ikili ve çok taraflı anlaşmalarda açıkça yer almıştır. Küresel Medeniyet İnisiyatifi, medeniyetlerin paylaşımını, karşılıklı takdirini ve insan medeniyetinin ilerlemesini aktif bir şekilde teşvik etme çağrısında bulunmuş ve ayrıca daha ileri düzeyde uluslararası işbirliğini teşvik etmek için gereken kılavuzluk görevini üstlenmiştir. 

Önemli yükselen piyasa ülkeleri ve büyük gelişmekte olan ülkeler olarak Çin ve Türkiye, kendi hak ve çıkarlarını savunmak, kalkınma ve yeniden canlanmayı sürdürmek ve uluslararası adalet ve hakkaniyeti korumak gibi birçok ortak gayeyi paylaşmaktadır. Türk halkının tüm kesimlerinin bu üç küresel girişime büyük ilgi gösterdiğini ve olumlu değerlendirmelerde bulunduğunu görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Türk tarafının bu üç girişimi aktif bir şekilde destekleyip karşılık vereceğini ve daha iyi bir dünya inşa edilmesine katkıda bulunmak üzere işbirliği için birlikte çaba sarf edeceğini ümit ediyoruz.

Çin'in modernleşmesi dışa açılma sayesinde gerçekleşmiştir ve gelecekte de kesinlikle dışa açılmaya dayalı olacaktır. Bu yıl Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping'in "Kuşak ve Yol" inisiyatifini ortaya koyuşunun 10. yıldönümüdür. Çin tarafından uluslararası topluma sunulan bir kamu yararı olarak "Kuşak ve Yol İnisiyatifi, üç küresel girişim gibi, Çin'in daha iyi bir dünya inşa etmek için diğer ülkelerle birlikte çalışma misyonunu yansıtmaktadır.

Binlerce yıldır,Çin, Türkiye’nin de aralarında olduğu güzergah üzerindeki halklarla birlikte İpek Yolu'nun ortaya çıkışını ve refahını desteklemiş, medeniyetlerin birbirleriyle etkileşimine, dünyanın zenginleşmesine ve kalkınmasına tarihi bir katkıda bulunmuştur. Bugün Kuşak ve Yol inisiyatifi, ülkelerin fikirlerini ve bilgi birikimlerini bir araya getirerek, çok taraflılığı savunarak ve tüm taraflara yarar sağlayarak İpek Yolu'nun kapsamlı bir şekilde yeniden canlandırılmasına imkan sağlamaktadır. Son 10 yıllık süreçte, ortak istişare, katkı ve paylaşım ilkesi çerçevesinde, "Kuşak ve Yol" inisiyatifi, coğrafi sınırları ve kültürel farklılıkları aşan, kalkınma ihtiyaçlarını bir araya getiren uluslararası işbirliği için tercih edilen bir platform haline gelmiştir. 150'den fazla ülke ve 32 uluslararası kuruluş "Kuşak ve Yol" insiyatifi çerçevesinde Çin ile 200'den fazla işbirliği anlaşması imzalamıştır. İnisiyatif, 3.000'den fazla işbirliği projenin oluşumuna ve yaklaşık 1 trilyon USD tutarında yatırıma vesile olmuş, güzergâh üzerindeki ülkelerde 420.000 kişiye istihdam yaratmış ve insanlara gerçek faydalar sağlamıştır.

Türkiye, Kuşak ve Yol İnsiyatifi’ni destekleyen ilk ülkeler arasındadır. 2015 yılında Çin ve Türkiye, "Kuşak ve Yol" ve "Orta Koridor" girişimlerinin uyumlaştırılması konusunda bir mutabakat zaptı imzalayarak, Çin-Türkiye çok yönlü işbirliği için yeni dönem başlatmıştır. "Kuşak ve Yol" inisiyatifi ve "Orta Koridor" projesinin birbirine sıkı sıkıya kenetlenmesiyle birlikte kademeli olarak politika iletişimi, tesis bağlantısı, sorunsuz ticaret akışı, finansal entegrasyon ve halklar arası iletişimi hayata geçirdik. İki taraf çok düzeyli ve çok alanlı bir diyalog ve istişare mekanizması kurmuş ve Çin-Türkiye Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi ile "Kuşak ve Yol" ve "Orta Koridor" Çalışma Grubu’nu oluşturmuştur. Çin, Türkiye'nin Asya'daki en büyük, dünyadaki ise üçüncü büyük ticaret ortağı haline gelmiştir. Çin tarafına göre, 2022 yılında Çin ile Türkiye arasındaki ticaret bir önceki yıla göre %12,8 artarak 38,55 milyar USD’ye ulaşmıştır. 2022 yılı sonlarında Çin'in Türkiye'deki tüm sektöre yaptığı doğrudan yatırım 2,4 milyar USD’yi aşmış, toplam kümülatif yatırım ise 3,2 milyar USD’nin üzerine çıkmıştır. İki taraf arasındaki ticari işbirliği gittikçe derinleşmiş ve lojistik alanında daha fazla ilerleme kaydedilmiştir. Çin ve Türkiye arasındaki kültürel etkileşim genişlemeye devam etmiştir. COVID-19 salgını sırasında Çin ve Türkiye'nin zorlukları aşmak için birbirlerine destek olması ikili ilişkiler için parlak bir dönüm noktası yaratmıştır. Türkiye'de yaşanan büyük depremin ardından Çin halkının tüm kesimlerinin aktif bir şekilde yardım elini uzatması iki halk arasındaki dostluğu tam anlamıyla göstermiştir. Konfüçyüs Enstitüsü, Yunus-Emre Türk Kültür Merkezi, Kardeş Eyalet ve Şehirler ile lise öğrencileri için düzenlenen "Hayalimdeki Çin" resim yarışması gibi projeler sayesinde iki ülke halkı, özellikle de gençler birbirlerini tanımış ve halklar arası ilişkiler güçlendirilmiştir. 

Geleceğe yönelik olarak, "Kuşak ve Yol" ortak inşası daha büyük ölçekli, daha yüksek düzeyli ve daha derin boyutlu uluslararası işbirliğinde yeni bir yolculuğun kapılarını aralayacaktır. Çin tarzı modernleşme, Çin ve Türkiye arasında işbirliğinin derinleştirilmesi ve ortak kalkınmanın sağlanması için geniş bir alan yaratmaktadır. "Kuşak ve Yol"un ortak inşasını uygulanabilir bir platform olarak ele almak, karşılıklı istişare, inşa ve paylaşım ilkesine bağlı kalmak, siyasi karşılıklı güveni daha da arttırmak, karşılıklı fayda sağlayan işbirliğini derinleştirmek, inovasyona dayalı kalkınma sağlamak, Çin ve Türkiye arasındaki stratejik işbirliği ilişkisini yeni bir düzeye taşımak, iki ülkenin modern kalkınma yolunda yeni ilerlemeler kaydetmesine destek olmak ve insanlık için ortak bir kader topluluğunun inşasına daha büyük katkılarda bulunmak için Türk tarafıyla el ele çalışmaya hazırız.

Teşekkürler!



中华人民共和国驻土耳其共和国大使馆 版权所有 京ICP备06038296号 京公网安备110105002097
http://tr.china-embassy.gov.cn